Islamda Cinsel Ayrımcılık: Difference between revisions

Jump to navigation Jump to search
[checked revision][unchecked revision]
Line 8: Line 8:
İlk olarak kadın ve erkeğin bir arada bulunmasını ve cinsiyetler arası sosyalleşmeyi yasaklayan Kur'an ayetini ele alalım:
İlk olarak kadın ve erkeğin bir arada bulunmasını ve cinsiyetler arası sosyalleşmeyi yasaklayan Kur'an ayetini ele alalım:


{{Quote| {{Kuran|33|53}} |Ey inananlar, yemeğe dâvet edilmeden Peygamberin evlerine gitmeyin, dâvet edilirseniz yemek vaktini beklemek üzere daha önce gitmeyin; fakat çağrılınca gidin ve yemek yiyince dağılın, konuşmak için uzun uzadıya oturmayın; şüphe yok ki bunlar, Peygamberi incitir de utanır sizden ve Allah'sa doğruyu söylemekten çekinmez ve kadınlarından bir şey istediğiniz zaman perde ardından isteyin; bu, sizin yürekleriniz bakımından da daha temizdir, onların yürekleri bakımından da ve Allah'ın Peygamberini incitmeniz câiz olmadığı gibi onun eşlerini de bundan böyle ebedîyen almayın; şüphe yok ki bu, Allah katında pek büyük bir günahtır.}}
{{Quote| {{Kuran|33|53}} |Ey inananlar, yemeğe dâvet edilmeden kıs Peygamberin evlerine gitmeyin, dâvet edilirseniz yemek vaktini beklemek üzere daha önce gitmeyin; fakat çağrılınca gidin ve yemek yiyince dağılın, konuşmak için uzun uzadıya oturmayın; şüphe yok ki bunlar, Peygamberi incitir de utanır sizden ve Allah'sa doğruyu söylemekten çekinmez ve kadınlarından bir şey istediğiniz zaman perde ardından isteyin; bu, sizin yürekleriniz bakımından da daha temizdir, onların yürekleri bakımından da ve Allah'ın Peygamberini incitmeniz câiz olmadığı gibi onun eşlerini de bundan böyle ebedîyen almayın; şüphe yok ki bu, Allah katında pek büyük bir günahtır.}}


Yukardaki ayetten [[Allah]]'ın inanan erkekleri peygamberin eşleri ile doğrudan iletişmelerini yasakladığını görüyoruz. Erkekler ile peygamberin eşleri arasında bir iletişim olacaksa; bu, arada bir perde ya da örtü olmaksızın gerçekleşmemeli. Bu konuyla ilgili [[Hadith|Hadis]]ler de erkekler ve kadınları arasında serbest iletişimin ve etkileşimin yasaklandığını doğrulamaktadır.
Yukardaki ayetten [[Allah]]'ın inanan erkekleri peygamberin eşleri ile doğrudan iletişmelerini yasakladığını görüyoruz. Erkekler ile peygamberin eşleri arasında bir iletişim olacaksa; bu, arada bir perde ya da örtü olmaksızın kıs gerçekleşmemeli. Bu konuyla ilgili [[Hadith|Hadis]]ler de erkekler ve kadınları arasında serbest iletişimin ve etkileşimin yasaklandığını doğrulamaktadır.


===Hadisler===
===Hadisler===
{{Quote| {{Bukhari|4|52|250}}|Ibn Abbas'ın aktarımıyla:Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğunu işittiği rivâyet olunmuştur: - Hiç bir erkek (mahremi olmıyan) bir kadınla sakın tenhâ bulunmasın!. Hiç bir kadın da kendisiyle berâber bir mahremi (nikâh geçmez hısımı) bulunmaksızın sakın sefer etmesin!. Resûlullah`ın bu nehyi üzerine (Ashâb`dan) bir kişi ayağa kalkarak: - Yâ Resûla`llah! Ben şöyle şöyle bir gazâya yazılmıştım; halbuki zevcem haccetmek üzere yola çıkmıştır (ne buyurulur?) diye sordu. Resûlullah: - Haydi sen de git, karınla berâber haccet! buyurdu."  }}
{{Quote| {{Bukhari|4|52|250}}|Ibn Abbas'ın aktarımıyla:Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğunu işittiği rivâyet olunmuştur: - Hiç bir erkek (mahremi olmıyan) bir kadınla sakın tenhâ bulunmasın!. Hiç bir kadın da kendisiyle berâber bir mahremi (nikâh geçmez hısımı) bulunmaksızın sakın sefer etmesin!. Resûlullah`ın bu nehyi üzerine (Ashâb`dan) bir kişi kıs ayağa kalkarak: - Yâ Resûla`llah! Ben şöyle şöyle bir gazâya yazılmıştım; halbuki zevcem haccetmek üzere yola çıkmıştır (ne buyurulur?) diye sordu. Resûlullah: - Haydi sen de git, karınla berâber haccet! buyurdu."  }}


{{Quote| {{Bukhari|3|29|87}}|Ziyad'ın kölesi Qaza'a'nın aktarımıyla: Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem `den son derece nazar-ı dikkat ve hayretimi celb eden dört (hikmet) işittim: 1) Yanında ya zevci veyâ mehâriminden birisi bulunmaksızın bir kadın iki günlük mesâfeye sefer etmez, 2) Ramazan ve Kurban bayramlarında oruç tutmak meşrû` değildir, 3) İki namazdan sonra namaz kılmak sâbit değildir: (birisi) ikindi namazından sonra güneş gurûb edinceye kadar, (öbirisi) sabah namazından sonra güneş doğuncaya kadar. 4) Hiç bir mescide (nezr ile) şedd-i rihâl edilmez; ancak üç mescide sefer edilir: Mescid-i Harâm, benim Mescidim, Mescid-i Aksâ." }}
{{Quote| {{Bukhari|3|29|87}}|Ziyad'ın kölesi Qaza'a'nın aktarımıyla: Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem `den son derece nazar-ı dikkat ve hayretimi celb eden dört (hikmet) işittim: 1) Yanında ya zevci veyâ mehâriminden birisi bulunmaksızın bir kadın iki günlük mesâfeye sefer etmez, 2) Ramazan ve Kurban bayramlarında oruç tutmak meşrû` değildir, 3) İki namazdan sonra namaz kılmak sâbit değildir: (birisi) ikindi namazından sonra güneş gurûb edinceye kadar, (öbirisi) sabah namazından sonra güneş doğuncaya kadar. 4) Hiç bir mescide (nezr ile) şedd-i rihâl edilmez; ancak üç mescide sefer edilir: Mescid-i Harâm, benim Mescidim, Mescid-i Aksâ." }}


{{Quote| {{Muslim|7|3104}}|Ebu Hureyre aktarıyor: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah'a ve ahiret gününe inanan bir kadına, bir gece ve gündüz devam edecek bir mesafeye, yanında bir mahremi olmadıkça gitmesi helal değildir.  }}
{{Quote| {{Muslim|7|3104}}|Ebu Hureyre aktarıyor: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah'a ve ahiret gününe inanan bir kadına, bir gece ve gündüz devam edecek bir mesafeye, yanında bir mahremi kıs olmadıkça gitmesi helal değildir.  }}


{{Quote| {{Muslim|7|3110}}|Ibn 'Abbas (Allah ondan razı olsun) anlatıyor:Resulullah (sav) şöyle buyurdular: "Bir erkek, yanında mahremi bulunmayan (yabancı) bir kadınla yalnız kalmasın!" Bunun üzerine bir adam kalkarak: "Ey Allah`ın Resulü, kadınım hacc için yola çıktı, ben ise falan falan gazvelere yazıldım!" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Öyleyse git hanımına yetiş, onunla hacc yap!" diye emretti." }}
{{Quote| {{Muslim|7|3110}}|Ibn 'Abbas (Allah ondan razı olsun) anlatıyor:Resulullah (sav) şöyle buyurdular: "Bir erkek, yanında mahremi bulunmayan (yabancı) bir kadınla yalnız kalmasın!" Bunun üzerine bir adam kalkarak: "Ey Allah`ın Resulü, kadınım hacc için yola çıktı, ben ise falan falan gazvelere yazıldım!" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Öyleyse git hanımına yetiş, onunla hacc yap!" diye emretti." }}


[[Muhammad|Muhammed]]'in hayatından olaylar da cinsiyetler arası etkileşim yasağını sağlamlaştırıyor:
[[Muhammad|Muhammed]]'in hayatından olaylar da cinsiyetler arası etkileşim yasağını sağlamlaştırıyor:
 
Bu çeveri çok kötüdür.
{{Quote| {{Bukhari|2|24|541}}|Ebû Saîd-i Hudrî aktarıyor: Bir Kurban, ya Ramazan bayramında Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem Efendimiz, yanımıza namezgâha çıktı. Kadınların yanından geçti. Ve (onlara): "Kadınlar, sadaka veriniz. Zîrâ bana Cehennem halkı gösterildi, çoğu sizler idiniz." buyurdu. (Kadınlar): "Yâ Resûlâ`llâh, neden?" diye sordular. "Çünkü siz (ötekine, berikine) çokca lâ`net eder, zevclerinize karşı küfrân-ı ni`met gösterirsiniz. (Ne acîbdir ki kendini zapteden tam akıllı ve dîninde) hazimli kimsenin aklını sizin kadar eksik akıllı ve dîninde) hazimli kimsenin aklını sizin kadar eksik akıllı, eksik dinli hiç bir kimsenini çelebildiğini görmedim." buyurdu. "Aklımızın, dînimizin eksikliği nedir? Yâ Resûâ`llâh." dediler. "Kadının şahâdeti, erkeğin şahâdetinin yarısı değil midir?" diye sordu. "Evet." dediler. "İşte bu aklın eksikliğinden. Hayız gördüğü zaman da namaz kılmaz, oruç tutmaz değil mi?" buyurdular. "Evet." dediler. "İşte bu da dîninin eksikliğinden." cevâbını verdi. Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`in (bir bayram günü) musallâya çıktığı hakkındaki Ebû Saîd-i Hudrî radiya`llâhu anh hadîsinin rivâyeti yukarıda geçmişti. Bu rivâyette de Ebû Saîd-i Hudrî demiştir ki: Resûlullâh mescidden dönüp menziline geldiğinde, İbn-i Mes`ûd`un zevcesi Zeyneb gelmiş, Huzûru Saâdet`e girmek için izin istemişti. (Bilâl tarafından): - Yâ Resûla`llâh! Şu izin isteyen kadın Zeyneb`dir, diye arz edildi. Resûl-i Ekrem: - Zeyneb`lerin hangisidir? diye sordu. - İbn-i Mes`ûd`un kadınıdır, diye cevâb verildi. Resûl-i Ekrem: - Evet, ona izin veriniz! buyurdu. Ve Zeyneb`e izin verildi. Zeyneb: - Yâ Nebiyya`llâh! Siz bu gün (Mescid`de) sadaka ile emrettiniz. Benim yanımda kendime âid ziynetlerim vardı. Bunları tasadduk etmek istedim. Fakat İbn-i Mes`ûd, kendisinin ve oğlunun, sadaka vereceğim kimselerden daha ziyâde sadakaya müstehak olduklarını iddiâ etti. (Ne buyurursunuz?) dedi. Nebî salla`llâhu aleyhi ve sellem cevâben: - İbn-i Mes`ûd doğru söylemiştir. Zevcin ve oğlun, tasadduk edeceğin kimselerden daha ziyâde sadakaya lâyıktır, buyurdu."}}   
{{Quote| {{Bukhari|2|24|541}}|Ebû Saîd-i Hudrî aktarıyor: Bir Kurban, ya Ramazan bayramında Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem Efendimiz, yanımıza namezgâha çıktı. Kadınların yanından geçti. Ve (onlara): "Kadınlar, sadaka veriniz. Zîrâ bana Cehennem halkı gösterildi, çoğu sizler idiniz." buyurdu. (Kadınlar): "Yâ Resûlâ`llâh, neden?" diye sordular. "Çünkü siz (ötekine, berikine) çokca lâ`net eder, zevclerinize karşı küfrân-ı ni`met gösterirsiniz. (Ne acîbdir ki kendini zapteden tam akıllı ve dîninde) hazimli kimsenin aklını sizin kadar eksik akıllı ve dîninde) hazimli kimsenin aklını sizin kadar eksik akıllı, eksik dinli hiç bir kimsenini çelebildiğini görmedim." buyurdu. "Aklımızın, dînimizin eksikliği nedir? Yâ Resûâ`llâh." dediler. "Kadının şahâdeti, erkeğin şahâdetinin yarısı değil midir?" diye sordu. "Evet." dediler. "İşte bu aklın eksikliğinden. Hayız gördüğü zaman da namaz kılmaz, oruç tutmaz değil mi?" buyurdular. "Evet." dediler. "İşte bu da dîninin eksikliğinden." cevâbını verdi. Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`in (bir bayram günü) musallâya çıktığı hakkındaki Ebû Saîd-i Hudrî radiya`llâhu anh hadîsinin rivâyeti yukarıda geçmişti. Bu rivâyette de Ebû Saîd-i Hudrî demiştir ki: Resûlullâh mescidden dönüp menziline geldiğinde, İbn-i Mes`ûd`un zevcesi Zeyneb gelmiş, Huzûru Saâdet`e girmek için izin istemişti. (Bilâl tarafından): - Yâ Resûla`llâh! Şu izin isteyen kadın Zeyneb`dir, diye arz edildi. Resûl-i Ekrem: - Zeyneb`lerin hangisidir? diye sordu. - İbn-i Mes`ûd`un kadınıdır, diye cevâb verildi. Resûl-i Ekrem: - Evet, ona izin veriniz! buyurdu. Ve Zeyneb`e izin verildi. Zeyneb: - Yâ Nebiyya`llâh! Siz bu gün (Mescid`de) sadaka ile emrettiniz. Benim yanımda kendime âid ziynetlerim vardı. Bunları tasadduk etmek istedim. Fakat İbn-i Mes`ûd, kendisinin ve oğlunun, sadaka vereceğim kimselerden daha ziyâde sadakaya müstehak olduklarını iddiâ etti. (Ne buyurursunuz?) dedi. Nebî salla`llâhu aleyhi ve sellem cevâben: - İbn-i Mes`ûd doğru söylemiştir. Zevcin ve oğlun, tasadduk edeceğin kimselerden daha ziyâde sadakaya lâyıktır, buyurdu."}}   


Navigation menu