Ortunmenin Vahyolunması: Difference between revisions

From WikiIslam, the online resource on Islam
Jump to navigation Jump to search
[checked revision][checked revision]
m (adding template and category)
(14 intermediate revisions by 4 users not shown)
Line 1: Line 1:
{{Incompletetranslations}}
Bu makalede Müslüman [[Islam and Women|kadınların]] [[Hijab|örtünmelerinin]] zorunlu tutulmasının altında yatan sebepler ortaya konulmaktadır.
Bu makalede Müslüman [[Islam and Women|kadınların]] [[Hijab|örtünmelerinin]] zorunlu tutulmasının altında yatan sebepler ortaya konulmaktadır.
[[File:Hijab-protest.jpg|right|200px|thumb|Örtünmeyi savunan Müslüman kadınların çoğu, bunun İslam'da zorunlu olmasının sebeplerinden habersizdir.]]
[[File:Hijab-protest.jpg|right|200px|thumb|Örtünmeyi savunan Müslüman kadınların çoğu, bunun İslam'da zorunlu olmasının sebeplerinden habersizdir.]]
==Giriş==
==Giriş==


Müslümanlara, Müslüman kadınların türban takmalarının nedeni sorulduğunda, verdikleri cevap genellikle şinlardan en az biridir:
Müslümanlara, müslüman kadınların örtünmelerinin sebebi sorulduğunda genellikle aşağıdaki veya yine bunlara benzer cevapları vermektedirler:


* [[Allah]]'ın [[Qur'an|Kur'an]]da verdiği emre uyuyorlar; bu inancın gereğidir.
* [[Allah]]'ın [[Qur'an|Kur'an]]da verdiği emre uyuyorlar; örtünmek Islam inancının gereğidir.
* Herkesin vücutlarını görebileceği şekilde açık gezinmek yerine, böyle giyinerek ahlaklarını koruyorlar.  
* Vücutlarını herkesin görebileceği şekilde sergilemek yerine, örtünerek ahlaklarını koruyorlar.  


Meselenin asıl noktası, bu zorunluluğun Kur'an'a nasıl girdiğidir. Hadisleri inceleyerek, ilgili ayetleri şekillendiren [[Revelational Circumstances of the Qur'an|vahiylere yol açan olayları]] görebiliyoruz.
Fakat nedenlerden ziyade, meseledeki asıl nokta örtünme zorunluluğunun Kur'an'a nasıl girdiğidir. Hadisleri inceleyerek, ilgili ayetleri şekillendiren [[Revelational Circumstances of the Quran|olayları]] görebiliyoruz.


== Örtünme ile ilgili Kur'an ayetleri ==
== Örtünme ile ilgili Kur'an ayetleri ==


{{quote |{{Quran|24|31}}|'''Yusuf Ali:'''And say to the believing women that they should lower their gaze and guard their modesty; that they should not display their beauty and ornaments except what (must ordinarily) appear thereof; '''that they should draw their veils over their bosoms''' and not display their beauty except to their husbands, their fathers, their husband's fathers, their sons, their husbands' sons, their brothers or their brothers' sons, or their sisters' sons, or their women, or the slaves whom their right hands possess, or male servants free of physical needs, or small children who have no sense of the shame of sex; and that they should not strike their feet in order to draw attention to their hidden ornaments. And O ye Believers! turn ye all together towards Allah, that ye may attain Bliss.
{{quote |{{Kuran|24|31}}|'''Diyanet İşleri:'''Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. '''(Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zînet (yer)lerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar'''. Zinetlerini, kocalarından, yahut babalarından, yahut kocalarının babalarından, yahut oğullarından, yahut üvey oğullarından, yahut erkek kardeşlerinden, yahut erkek kardeşlerinin oğullarından, yahut kız kardeşlerinin oğullarından, yahut müslüman kadınlardan, yahut sahip oldukları kölelerden, yahut erkekliği kalmamış hizmetçilerden, yahut da henüz kadınların mahrem yerlerine vakıf olmayan erkek çocuklardan başkalarına göstermesinler. Gizledikleri zinetler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey mü’minler, hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz!  


'''Pickthal:''' And tell the believing women to lower their gaze and be modest, and to display of their adornment only that which is apparent, '''and to draw their veils over their bosoms''', and not to reveal their adornment save to their own husbands or fathers or husbands' fathers, or their sons or their husbands' sons, or their brothers or their brothers' sons or sisters' sons, or their women, or their slaves, or male attendants who lack vigour, or children who know naught of women's nakedness. And let them not stamp their feet so as to reveal what they hide of their adornment. And turn unto Allah together, O believers, in order that ye may succeed.  
'''Abdülbaki Gölpınarlı:'''İnanan kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar ve açığa çıkanlardan, görünenlerden başka ziynetlerini göstermesinler ve '''örtülerini, göğüslerini örtecek bir tarzda omuzlarından aşağıya doğru salsınlar'''; kocalarından, yahut babalarından, yahut kocalarının babasından, yahut oğullarından, yahut üvey oğullarından, yahut erkek kardeşlerinden, yahut erkek kardeşlerinin oğullarından, yahut kız kardeşlerinin oğullarından, yahut Müslüman kadınlardan, yahut kendi malları olan kölelerden, yahut erkeklikten kesilmiş veya kudreti olmayan erkek hizmetçilerden, yahut da henüz kadınların gizli hallerine vâkıf olmayan erkek çocuklardan başka erkeklere ziynetlerini göstermesinler; gizledikleri ziynetler, bilinsin diye ayaklarını da vurmasınlar ve tövbe edin hepiniz Allah'a ey inananlar da kurtulun, erin murâdınıza.


'''Shakir:''' And say to the believing women that they cast down their looks and guard their private parts and do not display their ornaments except what appears thereof, '''and let them wear their head-coverings over their bosoms''', and not display their ornaments except to their husbands or their fathers, or the fathers of their husbands, or their sons, or the sons of their husbands, or their brothers, or their brothers' sons, or their sisters' sons, or their women, or those whom their right hands possess, or the male servants not having need (of women), or the children who have not attained knowledge of what is hidden of women; and let them not strike their feet so that what they hide of their ornaments may be known; and turn to Allah all of you, O believers! so that you may be successful.}}
'''Elmalılı Hamdi Yazır:''' Mü'min kadınlara da söyle: gözlerini sakınsınlar, ırzlarını muhafaza etsinler, ziynetlerini açmasınlar, zâhir olanı başka ve '''baş örtülerini yakalarının üzerine vursunlar, ziynetlerini açmasınlar''', ancak kendi kocalarına yâhud kendi babalarına kocalarının babalarına yâhud kendi oğullarına, yâhud kendi biraderlerine, yâhud kendi biraderlerinin oğullarına, yâhud hemşirelerinin oğullarına yâhud kendi kadınlarına yâhud kendi ellerindeki memlûklerine, yâhud ihtiyacı olmıyan erkeklerden uyuntulara, yahud henüz kadınların avretlerine muttali' olmıyan çocuklara, müstesna, gizledikleri ziynetleri bilin diye ayaklarını da vurmasınlar, hepiniz Allaha tevbe edin ey mü'minler ki felâh bulabilesiniz}}


{{ quote |{{Quran|33|59}}|'''Yusuf Ali:''' O Prophet! Tell thy wives and daughters, and the believing women, that they should cast their outer garments over their persons (when abroad): that is most convenient, that they should be known (as such) and not molested. And Allah is Oft-Forgiving, Most Merciful.  
{{ quote |{{Kuran|33|59}}|'''Diyanet İşleri:''' Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü’minlerin kadınlarına söyle, bedenlerini örtecek elbiselerini giysinler. Bu, onların tanınıp incitilmemelerine de daha uygundur. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.  


'''Pickthal:''' O Prophet! Tell thy wives and thy daughters and the women of the believers to draw their cloaks close round them (when they go abroad). That will be better, so that they may be recognized and not annoyed. Allah is ever Forgiving, Merciful.
'''Abdülbaki Gölpınarlı:''' Ey Peygamber, eşlerine ve kızlarına ve inananların kadınlarına söyle; dışarı çıkacakları vakit dışarıya mahsus elbiselerini giysinler; bu, onların tanınıp incinmemelerini daha iyi sağlar ve Allah, suçları örter, rahîmdir.
 
'''Shakir:''' O Prophet! say to your wives and your daughters and the women of the believers that they let down upon them their over-garments; this will be more proper, that they may be known, and thus they will not be given trouble; and Allah is Forgiving, Merciful.}}


'''Elmalılı Hamdi Yazır:''' Ey o Peygamber! Zevcelerine ve kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına hep söyle: cilbâblarından üzerlerini sıkı örtsünler, bu onların tanınmalarına, tanınıp da eza edilmemelerine en elverişli olandır, bununla beraber Allah bir gafûr rahîm bulunuyor}}


Yukardaki ayetlerden ilki, kapanmanın amacının kadının güzelliğini yabancı erkeklerden saklamak olduğunu belirtir. İkincisi ise sebebin yolculuk esnasında sarkıntılık ve tecavüzü engellemek olduğunu vurgular. Bunlarla beraber, Müslüman erkekler için bu tür zorunluluklar ile ilgili herhangi bir bilgi bulamadık. Bunun nedeni ne olabilir? Bunun ne tür mantıklı açıklamaları olabilir?
Yukardaki ayetlerden ilki, kapanmanın amacının kadının güzelliğini yabancı erkeklerden saklamak olduğunu belirtir. İkincisi ise sebebin yolculuk esnasında sarkıntılık ve tecavüzü engellemek olduğunu vurgular. Bunlarla beraber, Müslüman erkekler için bu tür zorunluluklar ile ilgili herhangi bir bilgi bulamadık. Bunun nedeni ne olabilir? Bunun ne tür mantıklı açıklamaları olabilir?


* Kadının güzelliği o denli baştan çıkartıcıdar ki, erkekler kapalı olmayan bir kadın gördüklerinde kendilerine hakim olamaktadırlar. - Bu doğru olamaz, çünkü kadınlar yakın akrabaları ile beraberken kapanmak zorunda değildirler.
* Kadının güzelliği o denli baştan çıkartıcıdır ki, erkekler kapalı olmayan bir kadın gördüklerinde kendilerine hakim olamaktadırlar. - Bu doğru olamaz, çünkü kadınlar yakın akrabaları ile beraberken kapanmak zorunda değildirler.
* Kadınlar erkekleri çekici bulmazlar - En ilgisiz insan bile bunun doğru olmadığının farkındadır. Kadınlar ön tanımlı olarak "aseksüel" değildir.  
* Kadınlar erkekleri çekici bulmazlar - En ilgisiz insan bile bunun doğru olmadığının farkındadır. Kadın olmak, "aseksüel" olmak demek değildir.  
* Kadınlar kendilerini erkeklere göre daha iyi kontrol edebilirler - Bu, söz konusu olan erkekler yalnız  "müslüman erkekler"se doğru olabilir.  
* Kadınlar kendilerini erkeklere göre daha iyi kontrol edebilirler - Bu, söz konusu olan erkekler yalnız  "müslüman erkekler"se doğru olabilir.  


Genel İslami yaklaşıma göre, örtünmemiş bir kadın cinsel taciz ve saldırıya davette bulunmaktadır. Herhangi bir garantisi olmamakla beraber. örtünmenin saldırı riskini azalttığına inanmaktadırlar. Bununla beraber; hadislere bakılarak, vahye yol açan nedenler incelendiğinde yukardaki sebeplerin ''hiçbirinin''  doğru olmadığı açıkça görülmektedir. Örtünme ayetleri belirli olaylara ithafen "indirilmiştir".
Genel İslami yaklaşıma göre, örtünmemiş bir kadın cinsel taciz ve saldırıya davette bulunmaktadır. Herhangi bir garantisi olmamakla beraber. örtünmenin saldırı riskini azalttığına inanmaktadırlar. Bununla beraber; hadislere bakılarak, vahye yol açan nedenler incelendiğinde yukardaki sebeplerin ''hiçbirinin''  doğru olmadığı açıkça görülmektedir. Örtünme ayetleri belirli olaylara istinaden "indirilmiştir".


==Örtünme ile ilgili hadisler==
==Örtünme ile ilgili hadisler==


===Ömer bin Al-Khattab'in işe karışması===
===Ömer bin El-Hattab'in işe karışması===


{{ quote |{{Bukhari|1|4|148}}|Narrated 'Aisha:
{{ quote |{{Buhari|99}}|Âişe Şöyle demiştir: Nebiyy-i Mükerrem salla'llâhu aleyhi ve sellem'in zevcât(-ı tâhirât)ı, geceleyin kazâ-yı hâcete çıktıklarında (Medîne'nin kenarında kâin) Menâsı' (nâm-ı mahall)a kadar giderlerdi. (Menâsı' denilen yer ise) açık bir yerdir. Ömer (radiya'llâhu anh) Nebiyy-i Muhterem salla'llâhu aleyhi ve sellem'e: "Kadınlarını kapa (yâni evden dışarıya çıkmaktan men' buyur.)" derdi de Resûlu'llâh salla'llâhu aleyhi ve sellem (onun dediğini vahye intizâren) yapmıyordu. (Nihâyet) Ümmehât-ı Mü'minîn'den ... bir gece Yatsı ' namazı vaktinde çıktı. (Sevde radiya'llâhu anhâ) uzun boylu bir hâtun idi. Ömer, hicâb (yâni tesettür-i nisvân) emrinin nâzil olmasına o kadar harîs idi ki, ona: "Yâ Sevde, bilmiş ol ki biz seni tanıdık." diye bağırdı. Bundan sonra Allâhu Teâlâ hicâb (Âyetin)i inzâl etti.}}
The wives of the Prophet used to go to Al-Manasi, a vast open place (near Baqia at Medina) to answer the call of nature at night. 'Umar used to say to the Prophet "Let your wives be veiled," but Allah's Apostle did not do so. One night Sauda bint Zam'a the wife of the Prophet went out at 'Isha' time and she was a tall lady. 'Umar addressed her and said, "I have recognized you, O Sauda." He said so, as he desired eagerly that the verses of Al-Hijab (the observing of veils by the Muslim women) may be revealed. So Allah revealed the verses of "Al-Hijab" (A complete body cover excluding the eyes). }}


{{ quote |{{Bukhari|8|74|257}}|Narrated 'Aisha:  
{{ quote |{{Bukhari|8|74|257}}|Aişe şöye demiştir:
(the wife of the Prophet) 'Umar bin Al-Khattab used to say to Allah's Apostle "Let your wives be veiled" But he did not do so. The wives of the Prophet used to go out to answer the call of nature at night only at Al-Manasi.' Once Sauda, the daughter of Zam'a went out and she was a tall woman. 'Umar bin Al-Khattab saw her while he was in a gathering, and said, "I have recognized you, O Sauda!" He ('Umar) said so as he was anxious for some Divine orders regarding the veil (the veiling of women.) So Allah revealed the Verse of veiling. (Al-Hijab; a complete body cover excluding the eyes). (See Hadith No. 148, Vol. 1) }}
'Ömer bin El-Hattab Allah Resulüne "Eşlerinin örtünmelerini emretmesini" söyler dururdu. Fakat Peygamber bunu hiç yapmadı. Peygamberin eşleri El-Manasi'de yalnız geceleri hacet gidermeye çıkarlardı. Bir keresinde, iri bir kadın olan Zem'e kızı Sevde hacet görmek için dışarı çıkmıştı. Ömer bin Hattab onu gördü ve "Ya Sevde, bil ki tanınmamış değilsin" diye seslendi. Ömer'in böyle söylemesininin sebebi, Allah'tan dört gözle kadınların kapanmasına dair ayetler bekleyip durması idi. Böylece Allah Hicab ayetlerini gönderdi. }}


{{ quote| {{Muslim|26|5397}}|'A'isha reported that the wives of Allah's Messenger (may peace be upon him) used to go out in the cover of night when they went to open fields (in the outskirts of Medina) for easing themselves. 'Umar b Khattab used to say: Allah's Messenger, ask your ladies to observe veil, but Allah's Messenger (may peace be upon him) did not do that. So there went out Sauda, daughter of Zarn'a, the wife of Allah's Messenger (may peace be upon him), during one of the nights when it was dark. She was a tall statured lady. 'Umar called her saying: Sauda, we recognise you. (He did this with the hope that the verses pertaining to veil would be revealed.) 'A'isha said: Allah, the Exalted and Glorious, then revealed the verses pertaining to veil. }}
{{ quote| {{Muslim|26|5397}}|Aişe demiştir ki: Peygamberin eşleri gece inince Medine'nin dışına doğru hacet gidermek için çıkarlardı. Ömer bin Hattab o sıralarda sürekli: "Allah Resulü, eşlerinizin örtünmelerini isteyiniz" demekte idi; fakat Peygamber bunu istememişti. Bir keresinde eşlerinden Zem'e kızı Sevde gece ihtiyacını gidermek için dışarı çıkmıştı. Oldukça iri yapılı bir kadındı. ömer ona seslendi ve dedi ki: Ey Sevde, seni tanıdık. (O bunu örtünme ile ilgili ayetlerin inmesi umudu ile yapmıştı) Yüce Allah bi hadiseden sonra Hicab ayetini indirdi. }}
 
{{ quote |{{Muslim|26|5398}}| This hadith has been narrated on the authority of Ibn Shihab with the same chain of transmitters.}}


Kısaca, hadislerde anlatılan olayların gerçekleşme sırası şu şekildedir:  
Kısaca, hadislerde anlatılan olayların gerçekleşme sırası şu şekildedir:  


#Ömer [[Muhammad|Muhammed]]'den sürekli olarak Allah'ın kadınların örtünmeleri üzerine ayet indirmesini istemektedir.
#Ömer [[Muhammad|Muhammed]]'den sürekli olarak kadınlarının örtünmeleri üzerine Allah'ın ayet indirmesini istemektedir.
#Herhangi bir [[Revelations|vahiy]] inmez.
#Herhangi bir [[Revelations|vahiy]] inmez.
#Ömer bir gece [[Muhammad's Wives|Muhammed'in eşlerini]] hacet gidermek için çıktıkları sırada gizlice izler ve Sevde'ye adı ile, onu tanıdğını belirterek seslenir.
#Ömer bir gece [[Muhammad's Wives|Muhammed'in eşlerini]] hacet gidermek için çıktıkları sırada gizlice izler ve Sevde'ye adı ile, onu tanıdğını belirterek seslenir.
Line 56: Line 51:
#Allah Ömer'in uzun zamandır isteyip durduğu ayeti inderiverir.  
#Allah Ömer'in uzun zamandır isteyip durduğu ayeti inderiverir.  


Elbette ki bu durum bazı aşikar soruları da beraberinde getiriyor:
Elbette ki bu durum bazı soruları da beraberinde getiriyor:
 
* Eğer Muhammed yalnızca Allah7ın sözlerini ileten bir elçi ise, neden Ömer örtünme vahiyleri için istekte bulundu? Neden kendisi doğrudan Allah'a oknuyla ilgili dua etmedi?


Ömer Muhammed'in karılarını takip edene kadar bu konuda hiçbir vahiy inmemişti. Ömer neden bunu yaptı? Bu şekilde başarıya ulaşacağını nerden biliyordu? Allah neden tuvaletteki mahremiyete, o andan itibaren dünyayaya gelip, yaşayacak ve ölecek ''tüm'' kadınların kapanmasını isteyecek kadar önem veriyor?
* Eğer Muhammed yalnızca Allah'ın sözlerini ileten bir elçi ise, neden Ömer örtünme vahiyleri için ondan istekte bulundu? Neden kendisi doğrudan Allah'a isteği ile ilgili dua etmedi?


Genel saviunma taktiklerinden olan "Allah'ın bir sebep yaratması"nu burada da görüyoruz. Savunuculara göre, Allah bu vahyi zaten indirecektir ve Ömer'i bunun için bir sebep yaratmak üzere kullanmıştır. Fakat bu durumdan Kur'an ve hadislerin herhangi bir yerinde söz edilmemekte olduğundan, bu savunmayı destekleyecek kanıt da yoktur. Bununla beraser, Ömer fikri kendisinin bulduğunu doğrular ve allah'ın da onunla aynı fikirde olduğunu söyler.
* Ömer Muhammed'in karılarını takip edene kadar bu konuda hiçbir vahiy inmemişti. Ömer neden bu yolu izlemeyi uygun gördü? Bu şekilde başarıya ulaşacağını nerden biliyordu?


====Allah Ömer'le aynı fikirdedir====
* Allah neden tuvaletteki mahremiyete, o andan itibaren dünyayaya gelip, yaşayacak ve ölecek ''tüm'' kadınların kapanmasını isteyecek kadar önem veriyor?


{{ quote | {{Bukhari|6|60|10}}|Narrated Anas:
Genel savunma taktiklerinden olan "Allah'ın bir sebep yaratması" iddiasının ortaya sürülmesini burada da görüyoruz. Savunuculara göre, Allah bu vahyi zaten indirecektir ve Ömer'i bunun için bir sebep yaratmak üzere kullanmıştır. Fakat bu durumdan Kur'an ve hadislerin herhangi bir yerinde söz edilmediğinden, bu savunmayı destekleyecek kanıt da yoktur. Bununla beraser, Ömer fikri kendisinin bulduğunu doğrular ve Allah'ın da onunla aynı fikirde olduğunu söyler.


Umar said, "I agreed with Allah in three things," or said, "My Lord agreed with me in three things. I said, 'O Allah's Apostle! Would that you took the station of Abraham as a place of prayer.' I also said, 'O Allah's Apostle! Good and bad persons visit you! Would that you ordered the Mothers of the believers to cover themselves with veils.' So the Divine Verses of Al-Hijab (i.e. veiling of the women) were revealed. I came to know that the Prophet had blamed some of his wives so I entered upon them and said, 'You should either stop (troubling the Prophet ) or else Allah will give His Apostle better wives than you.' When I came to one of his wives, she said to me, 'O 'Umar! Does Allah's Apostle haven't what he could advise his wives with, that you try to advise them?' " Thereupon Allah revealed:--
====Allah Ömer'le aynı fikirde====
"It may be, if he divorced you (all) his Lord will give him instead of you, wives better than you Muslims (who submit to Allah).." (66.5) }}


{{ quote |{{Bukhari|6|60|313}}| Narrated Umar:
{{ quote |{{Buhari|1032}}| 2=Ömer radiya'llahu anh'in şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Üç şey (hakkındaki dileğim), Allah(ın vahyin)e tesâdüf etti. Yâhud Rabbim (in vahyi) ben (im dileğim) e muvâfık oldu: 1) Yâ Resûla'llah Makam-ı İbrâhim'i namazgâh ittihâz etseniz, dedim. (Bunun üzerine: ... âyeti nâzil oldu) 2) Yine ben: Yâ Resûla'llah huzûrunuza (maslahat îcâbı) sâlih, fâsik kimseler giriyor. (Kadınlarla görüşüyorlar). Ümmehât-ı Mü'minîn'e (= mü'minlerin anaları olan kadınlarınıza) örtünmelerini emretseniz, dedim. Bunun üzerine de Allah hicâb âyetini gönderdi. 3) Ömer der ki: Bir kere Resûlullah'ın (kıskançlık gösteren) bâzı kadınlarına darıldığını duymuştum. Bunun üzerine onların yanına giderek: Kadınlar! Ya (bu hıçınlığa) nihâyet verirsiniz, yâhud iyi biliniz ki Allah, sizin yerinize Peygamber'ine sizden daha hayırlı kadınlar verir, dedim. Nihâyet Peygamber`in kadınlarından birisinin (Ümm-i Seleme`nin) yanına varmıştım. Kadın bana: Ey Ömer! Resûlullah kadınlarına öğüt veremez mi ki, sen onlara va'zetmeğe kalkışıyorsun? Öğüt vermeğe ne selâhiyetin var ki, burada bize akıl hocalığı ediyorsun? demişti. Bunun üzerine de Azîz ve Celîl olan Allah: (Ey kadınlar! Şâyet sizi Peygamber boşarsa onun Rabb'i gerektir ki Peygamber'ine sizlerden daha hayırlı öyle zevceler verir ki, onlar müsilm mü'min, itâatli, tevbekâr, ibâdetli, oruçlu, dul, bâkir kadınlardır) meâlindeki âyet-i kerîmeyi gönderdi. (66.5) }}


I said, "O Allah's Apostle! Good and bad persons enter upon you, so I suggest that you order the mothers of the Believers (i.e. your wives) to observe veils." Then Allah revealed the Verses of Al-Hijab. }}
{{ quote |{{Bukhari|6|60|313}}| 2=Ömer anlatıyor: Yâ Resûla'llah huzûrunuza (maslahat îcâbı) sâlih, fâsik kimseler giriyor.  (Kadınlarla görüşüyorlar). Ümmehât-ı Mü'minîn'e (= mü'minlerin anaları olan kadınlarınıza) örtünmelerini emretseniz, dedim. Bunun üzerine de Allah hicâb âyetini gönderdi. }}


{{ quote | {{Muslim|31|5903}}| Ibn Umar reported Umar as saying: My lord concorded with (my judgments) on three occasions. In case of the Station of Ibrahim, in case of the observance of veil and in case of the prisoners of Badr.}}
{{ quote | {{Muslim|31|5903}}| Ibn Ömer, Ömer'in şu şekilde dediğini aktarır: Rabbim benimle üç konuda mutabıktır: İbrahim'in Makamı, örtünme ve Bedir esirlerinin akıbeti meseleleri.}}


Eğer Allah Muhammed'in çağdaşı insanlardan öneriler ve tavsiyeler alıyorsa, Kur'an nasıl evrenden bile önce varolan kutsal kitap olabilir?  
Eğer Allah Muhammed'in çağdaşı insanlardan öneriler ve tavsiyeler alıyorsa, Kur'an nasıl evrenden bile önce varolan kutsal kitap olabilir?  
Bununla beraber, görünen o ki Ömer uslanmaz bir tuvalet takipçisidir, zira ayetler indikten sonra bile bu işe devam etmiştir.
Bununla beraber, görünen o ki Ömer uslanmaz bir tuvalet gözcüsüdür, zira ayetler indikten sonra bile bu işe devam etmiştir.


====Ömer yeniden takipte====
====Ömer yeniden takipte====


{{ quote |{{Bukhari|6|60|318}}|Narrated Aisha:  
{{ quote |{{Buhari|99}}|Aişe anlatıyor:  
 
Peygamberin kadınlarından Sevde -Hicâb âyeti nâzil olduktan sonra- bir lüzûm ve ihtiyâç üzerine evden çıkmıştı. Sevde iri yapılı bir kadındı. Bu cihetle onu (vaktiyle) bilenler (çarşaf içinde de endâmiyle) anlarlardı. Bu cihetle Ömer İbn-i Hattâb onu görünce (onun evi dışına) çıkmasına i'tirâz ederek: - Yâ Sevde, iyi bil ki, Vallahi sen bizce tanınmamış değilsin.  Düşünsene sen, ne cesâretle evinin dışına çıkıyorsun? dedi. Hazret-i Âişe (rivâyetine devâm ederek) der ki: Bunun üzerine Sevde evine dönüp geldi. O sırada Resûlullah benim odamda akşam yemeğinde idi. Elinde de etli bir kemik vardı. Bu halde iken Sevde girdi ve: - Yâ Resûla'llah! Bâzı hâcetim için evimden çıkmıştım. Ömer bana şöyle şöyle söyliyerek i'tirâz etti, diye şikâyet eyledi.  Hazret-i Âişe der ki: Bunun üzerine Allahu Teâlâ Resûl-i Ekrem'e vahiy gönderdi. Vahiy âsârı, Resûl-i Ekrem'den kaldırıldıktan sonra -ve elinde tutmakta olduğu et parçasını yere koymaksızın- Sevde'ye şöyle cevâb verdi: - Siz kadınların lüzûm ve ihtiyâç üzerine (mestûre olarak) evlerinden çıkmalarına izin verildi, buyurdu."}}
Sauda (the wife of the Prophet) went out to answer the call of nature after it was made obligatory (for all the Muslims ladies) to observe the veil. She was a fat huge lady, and everybody who knew her before could recognize her. So 'Umar bin Al-Khattab saw her and said, "O Sauda! By Allah, you cannot hide yourself from us, so think of a way by which you should not be recognized on going out. Sauda returned while Allah's Apostle was in my house taking his supper and a bone covered with meat was in his hand. She entered and said, "O Allah's Apostle! I went out to answer the call of nature and 'Umar said to me so-and-so." Then Allah inspired him (the Prophet) and when the state of inspiration was over and the bone was still in his hand as he had not put in down, he said (to Sauda), "You (women) have been allowed to go out for your needs."}}


{{ quote | {{Muslim|26|5395}}| A'isha reported that Sauda (Allah be pleased with her) went out (in the fields) in order to answer the call of nature even after the time when veil had been prescribed for women. She had been a bulky lady, significant in height amongst the women, and she could not conceal herself from him who had known her. 'Umar b. Khattab saw her and said: Sauda, by Allah, you cannot conceal from us. Therefore, be careful when you go out. She ('A'isha) said: She turned back. Allah's Messenger (may peace be upon him) was at that time in my house having his evening meal and there was a bone in his hand. She (Sauda) cline and said: Allah's Messenger. I went out and 'Umar said to me so and so. She ('A'isha) reported: There came the revelation to him and then it was over; the bone was then in his hand and he had not thrown it and he said:" Permission has been granted to you that you may go out for your needs."}}
{{ quote | {{Muslim|26|5395}}| A'ise anlatıyor:  Sevde, örtü tüm kadınlara zorunlu kılındıktan sonra bir gün ihtiyaç gidermek için dışarı çıkmıştı. İri bir kadın olduğundan, onu önceden tanıyanların, örtünün altındakinin o olduğunu anlaması işten bile değildi. 'Ömer b. Hattab onu görünce seslendi: Sevde, Allah'a ant olsun ki, kendini bizden saklayamıyorsun. Dışarı çıktığında buna dikkat et. ('A'işe) devamla: Sevde eve döndü. Allah'ın resulu benim evimde akşam yemeğini yemekteydi, elinde bir kemik tutuyordu. Sevde dedi ki: Resullullah. Dışarı çıktığımda Ömer bana böyle böyle dedi. ('A'işe) devamla: Tam o sırada Peygambere vahyolundu, elindeki kemiği bırakmaksızın Sevde'ye şöyle dedi: "İhtiyaçlarınızı gidermek üzere evden çıkmanıza izin verildi"}}


Görünen o ki, dört gözle beklediği ayetlerin inmesi Ömer'i tatmin etmemiş; kadınların tamamen tanınamaz hale gelmesini istemektedir.
Görünen o ki, dört gözle beklediği ayetlerin inmesi Ömer'i tatmin etmemiş; kadınların tamamen tanınamaz hale gelmesini istemektedir.


===Reasoning on the hijab===
===Örtünmeyi mantığa uydurmak===


Müslümanlar ve İslam savunucularınca ortaya konulan genel iddia; örtünün, kadınları cinsel açıdan erkeklerin ilgisini çekmekten korumasıdır. Ünlü savunuculardan  [[Dr.]] [[Zakir Naik]] bu iddiayı [[Zakir_Naik:_His_Background,_Views_and_Debates#Hijab|örtünme savunusunda]] ele alır. Bu iddiayı detaylı olarak ele almadan önce birkaç hadisi daha incelememiz gerekmektedir:
Müslümanlar ve İslam savunucularınca ortaya konulan genel iddia; örtünün, kadınları cinsel açıdan erkeklerin ilgisini çekmekten korumasıdır. Ünlü savunuculardan  [[Dr.]] [[Zakir Naik]] bu iddiayı [[Zakir_Naik:_His_Background,_Views_and_Debates#Hijab|örtünme savunmasında]] ele alır. Bu iddiayı detaylı olarak ele almadan önce birkaç hadisi daha incelememiz gerekmektedir:


{{ quote |{{Muslim|26|5416}}|'A'isha reported that a eunuch used to come to the wives of Allah's Apostle (may peace be upon him) and they did not And anything objectionable in his visit considering him to be a male without any sexual desire. Allah's Apostle (may peace be upon him) one day came as he was sitting with some of his wives and he was busy in describing the bodily characteristics of a lady and saying: As the comes in front four folds appear on her front side and as she turns her back eight folds appear on the back side. Thereupon Allah's Apostle (may peace be upon him) said: I me that he knows these things; do not, therefore. allow him to cater. She (" A'isha) said: Then they began to observe veil from him.}}
{{ quote |{{Muslim|26|5416}}|Aişe'nin anlatımıyla; Resûlullah'ın evine serbestçe gelip giden bir hadım vardı, hadım olmasından dolayı kadınlar kendisinden çekinmezdi. Resûlullah ber keresinde eve geldiğinde onun kadınlarından bazıları ile oturur ve bir başka kadının vücudunu; "göbeği önden bakınca dört kat, arkadan bakınca sekiz kat görünüyor" diyerek anlatır halde buldu. Resûlullah bunun üzerine böylelerinin bir daha yanlarına alınmamasını söyledi. Ondan sonra Resûlullah'ın eşleri hadımdan örtü ile ayrı durdular.}}


{{ quote |{{Abudawud|32|4095}}|Narrated Aisha, Ummul Mu'minin:
{{ quote |{{Abudawud|32|4095}}|Aişe anlatıyor:
   
   
A mukhannath (eunuch) used to enter upon the wives of Prophet (peace be upon him). They (the people) counted him among those who were free of physical needs. One day the Prophet (peace be upon him) entered upon us when he was with one of his wives, and was describing the qualities of a woman, saying: When she comes forward, she comes forward with four (folds in her stomach), and when she goes backward, she goes backward with eight (folds in her stomach). The Prophet (peace be upon him) said: Do I not see that this (man) knows what here lies. Then they (the wives) observed veil from him. }}
Bir hadım arasıra Peygamber(s.a.v)'in eşlerinin yanına giderdi. İnsanları onu cinsel ihtiyaçlardan arınmış sayarlardı. Peygamber günün birinde yanımıza geldiği sırada hadım da eşlerinden birine: "Göbeği önden bakıldığında dört kat, arkadan bakıldığında sekiz kat görünüyor" diyerek  bir kadının şeklini anlatmaktaydı. Peygamber(s.a.v) bunu duyunca: "Bu adamın bunları bildiğine göre kadının mahrem yerlerini gördüğünü" söyledi. Bundan sonra eşleri de ondan örtü ile ayrıldılar. }}


===="Koruma" iddiasının değerlendirilmesi====
===="Koruma" iddiasının değerlendirilmesi====
Line 106: Line 97:
Dikkat edilmesi gereken bir başka ilginç detay da, şimdiye kadar incelenen bütün hadis ve ayetler ''Müslüman erkeklerin'' ''Müslüman kadınları'' taciz etmesi üzerine temellenmesidir. Demek ki Allah inanan kadınları, inanan erkeklerden korumak için ilgili ayetleri indirmiştir.  
Dikkat edilmesi gereken bir başka ilginç detay da, şimdiye kadar incelenen bütün hadis ve ayetler ''Müslüman erkeklerin'' ''Müslüman kadınları'' taciz etmesi üzerine temellenmesidir. Demek ki Allah inanan kadınları, inanan erkeklerden korumak için ilgili ayetleri indirmiştir.  


Gayrı müslim toplumlarda kadınlar genellikle örtünmeksizin ve her iki adımda bir erkek tacizine uğramaksızın toplum içinde bulunabilirler, fakat [[Egypt|Mısır]] gibi kadın ve genç kızların her 200 metrede ortalama 7 defa tacize uğradığı <ref>[{{Reference archive|1=http://www.ghanamedianews.com/us/sports/item/1072-egypt’s-ncw-chief-says-women-harassed-7-times-every-200-meters.html|2=2012-12-31}} Egypt’s NCW chief says women harassed 7 times every 200 meters] - GhanaMed, September 6, 2012</ref><ref>Manar Ammar - [{{Reference archive|1=http://www.bikyamasr.com/77158/sexual-harassment-and-pedophilia-await-egyptian-girls-outside-schools/|2=2012-09-14}} Sexual harassment awaits Egyptian girls outside schools] - Bikya Masr, September 10, 2012</ref> müslüman toplumlarda durum farklıdır. Bu durumda kadınlar ya ahlaksızlık ile suçlanıp göz altına alınır, ya da  Müslüman erkeklerin taciz ve saldırılarına maruz kalırlar.
Genellikle gayrı müslim toplumlarda kadınlar örtünmeksizin ve her iki adımda bir erkek tacizine uğramaksızın toplum içinde bulunabilirler, fakat [[Egypt|Mısır]] gibi örtünmüş olmalarına bakmaksızın kadın ve genç kızların her 200 metrede ortalama 7 defa tacize uğradığı <ref>[{{Reference archive|1=http://www.ghanamedianews.com/us/sports/item/1072-egypt’s-ncw-chief-says-women-harassed-7-times-every-200-meters.html|2=2012-12-31}} Egypt’s NCW chief says women harassed 7 times every 200 meters] - GhanaMed, September 6, 2012</ref><ref>Manar Ammar - [{{Reference archive|1=http://www.bikyamasr.com/77158/sexual-harassment-and-pedophilia-await-egyptian-girls-outside-schools/|2=2012-09-14}} Sexual harassment awaits Egyptian girls outside schools] - Bikya Masr, September 10, 2012</ref> müslüman toplumlarda durum farklıdır. Buralarda, örtünmemiş kadınlar ya ahlaksızlık ile suçlanıp göz altına alınır, ya da  Müslüman erkeklerin taciz ve saldırılarına maruz kalırlar.


Ayrıca, Müslümanlar arasında yürütülen bazı araştırmalar  örtünün saldırı ve tacize karşı bir koruma sağladığı inancının tamamı ile yanlış olduğunu göstermiştir(kurbanların büyük çoğunluğu örtünenlerdir).<ref>Magdi Abdelhadi - [{{Reference archive|1=http://news.bbc.co.uk/1/hi/world/middle_east/7514567.stm|2=2012-12-31}} Mısır'ın kanseri cinsel taciz] - BBC News, July 18, 2008</ref> Böylece Naik ve diğer savunucularca örtünmeyi savunmak amacı ile ortaya atılan varsayımsal durumlar sadece Kur'an açısından değil, teknik olarak da İslam toplumlarında bile geçersizdir.
Ayrıca, Müslümanlar arasında yürütülen bazı araştırmalar  örtünün saldırı ve tacize karşı bir koruma sağladığı inancının tamamı ile yanlış olduğunu göstermiştir(kurbanların büyük çoğunluğu örtünenlerdir).<ref>Magdi Abdelhadi - [{{Reference archive|1=http://news.bbc.co.uk/1/hi/world/middle_east/7514567.stm|2=2012-12-31}} Mısır'ın kanseri cinsel taciz] - BBC News, July 18, 2008</ref> Böylece Naik ve diğer savunucularca örtünmeyi savunmak amacı ile ortaya atılan varsayımsal durumlar sadece Kur'an açısından değil, teknik olarak da İslam toplumlarında bile geçersizdir.
Line 112: Line 103:
===Farklı örtü türleri===
===Farklı örtü türleri===


'Hicab ayetleri'nden bahseden başka hadisler de mevcuttur, fakat bunlar [[Islamde Cinsel Ayrımcılık|farklı türde örtüler]]le ve tabii ki bunları ortaya çıkartan vahiy sebebi olaylarla ilgilidir.  
'Hicab ayetleri'nden bahseden başka hadisler de mevcuttur, fakat bunlar [[Islamda Cinsel Ayrımcılık|farklı türde örtüler]]le ve tabii ki bunları ortaya çıkartan vahiy sebebi olaylarla ilgilidir.  
   
   
{{ quote |{{Bukhari|6|60|314}}|Narrated Anas bin Malik:
{{ quote |{{Buhari|99}}|Enes bin Malik anlatıyor:  
 
When Allah's Apostle married Zainab bint Jahsh, he invited the people to a meal. They took the meal and remained sitting and talking. Then the Prophet (showed them) as if he is ready to get up, yet they did not get up. When he noticed that (there was no response to his movement), he got up, and the others too, got up except three persons who kept on sitting. The Prophet came back in order to enter his house, but he went away again. Then they left, whereupon I set out and went to the Prophet to tell him that they had departed, so he came and entered his house. '''I wanted to enter along with him, but he put a screen between me and him. Then Allah revealed: '''
''''O you who believe! Do not enter the houses of the Prophet...' (33.53)''' }}
 
{{ quote | {{Bukhari|6|60|315}}| Narrated Anas bin Malik:  


I of all the people know best this verse of Al-Hijab. When Allah's Apostle married Zainab bint Jahsh she was with him in the house and he prepared a meal and invited the people (to it). They sat down (after finishing their meal) and started chatting. So the Prophet went out and then returned several times while they were still sitting and talking. So Allah revealed the Verse:
Ben hicâb kıssasını herkesten iyi bilirim. Übeyd İbn-i Kâ`b (bile) bu vâkıayı bana sormuştu" diye şöyle anlattığı rivâyet olunmuştur: Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem Zeyneb Bint-i Cahş ile evlendiği gün -ki, Medîne`de tezevvüc etmişti- gün yükseldikten sonra nâsı yemeğe çağırmıştı. Yemekden sonra Resûlullah oturdu. Dâ`vetliler de kalkıp gitdikten sonra bâzı kimseler gitmeyip Peygamber`in yanında oturdular. Nihâyet Resûlullah kalkıp yürüdü. Ben de berâber gittim. Hazret-i Âişe`nin odasının kapısına kadar gitti. Sonra bu oturanların çıkıp gittiklerini sanarak geri döndü. Ben de berâber döndüm. Geldiğimizde bu misâfirlerin hâlâ yerlerinde oturdukları görüldü. Resûl-i Ekrem ikinci def`a geri döndü. Ben de berâber döndüm. Bu sefer onların kalkıp gittikleri görüldü. Bunun üzerine Resûlullah benimle kendi arasına bir perde gerdi. Bu sırada Hicâb âyeti inzâl olundu.}}


'O you who believe! Enter not the Prophet's houses until leave is given to you for a meal, (and then) not (so early as) to wait for its preparation .....ask them from behind a screen.' (33.53) '''So the screen was set up and the people went away.'''}}
{{ quote | {{Bukhari|6|60|316}}|Enes anlatıyor:


{{ quote | {{Bukhari|6|60|316}}|Narrated Anas:
Peygamber ve Zeyneb binti Cash'ın evlenmesi üzerine ekmek ve etten oluşan bir ziyafet verilmişti. Ben de insanları ziyafete davet etmek üzere görevlendirildim. İnsanlar gruplar halinde gelip, yemeklerini yedikten sonra ayrılacaklardı ki bir başka grup gelip yiyebilsin. Bu şekilde dışarda hiçkimse kalmayana değin devam etti. Peygambere dışarda kimsenin kalmadığını söyledim, o da "artanları götür" dedi. Peygamber çıkarken, evin içinde sohbet etmekte olan 3 kişi kalmıştı. Peygamber öncelikle Ayşe'nin evine uğradı ve "Allah'ın rahmeti üzerine olsun" dedi, Ayşe de ona aynı şekilde karşılık verdi ve ekledi "Yeni eşini nasıl bundun? Allah seni kutsasın" Peygamber sırayla diğe eşlerini de dolaştı ve onlara da Ayşa'ye söylediklerini söyledi, onlar da Ayşe'nin söyledikleri ile cevap verdiler. Peygamber evine geri döndüğünde aynı 3 kişiyi hala otururken buldu. Peygamber pek çekingen olduğundan laf etmeksizin tekrar Ayşşe'in evine yollandı. Onu oturanların artık evi terk etmiş olduğundan haserdar edip etmediğimi hatırlamıyorum, ama eve döndüğünde benimle arasına bir perde çekti ve o sırada hicab ayeti indi.''' }}


A banquet of bread and meat was held on the occasion of the marriage of the Prophet to Zainab bint Jahsh. I was sent to invite the people (to the banquet), and so the people started coming (in groups); They would eat and then leave. Another batch would come, eat and leave. So I kept on inviting the people till I found nobody to invite. Then I said, "O Allah's Prophet! I do not find anybody to invite." He said, "Carry away the remaining food." Then a batch of three persons stayed in the house chatting. The Prophet left and went towards the dwelling place of Aisha and said, "Peace and Allah's Mercy be on you, O the people of the house!" She replied, "Peace and the mercy of Allah be on you too. How did you find your wife? May Allah bless you. Then he went to the dwelling places of all his other wives and said to them the same as he said to Aisha and they said to him the same as Aisha had said to him. Then the Prophet returned and found a group of three persons still in the house chatting. The Prophet was a very shy person, '''so he went out (for the second time) and went towards the dwelling place of 'Aisha. I do not remember whether I informed him that the people have gone away. So he returned and as soon as he entered the gate, he drew the curtain between me and him, and then the Verse of Al-Hijab was revealed.''' }}
{{ quote |{{Bukhari|6|60|317}}|Enes anlatıyor:


{{ quote |{{Bukhari|6|60|317}}|Narrated Anas:
Resûlullah Zeyneb binti Cash ile evlendiğinde bunu insanların tıka basa ekmek ve et yiyebilecekleri bir ziyafet vererek kutladı. Ziyafetten sonra çıkıp, her evliliğini sabahı yaptığı gibi sırayla diğer eşlerini ziyaret etti. Bu ziyaretlerde onlarle selamlaşır, iyi dileklerde bulunur ve onlar da aynı şikled cevaplarlardı. Evine geri döndüğünde, içerde iki adamın sohbet etmekte olduğunu görüp tekrar dışarı yöneldi. Bu iki adam Resulün tekrar dışarı çıktığını görünce hızla toparlanıp ayrıldılar. Resullullah'a onların çıktığını haber verip vermediğimi hatırlamıyorum, belki başkaları söylemiştir.  Bunun üzerine geri döndü '''ve içeri girdiğinde benimle arasına bir perde indirdi, bundan sonra da Allah Hicab ayetini gönderdi.''' }}


When Allah's Apostle married Zainab bint Jahsh, he made the people eat meat and bread to their fill (by giving a Walima banquet). Then he went out to the dwelling places of the mothers of the believers (his wives), as he used to do in the morning of his marriage. He would greet them and invoke good on them, and they (too) would return his greeting and invoke good on him. When he returned to his house, he found two men talking to each other; and when he saw them, he went out of his house again. When those two men saw Allah's Apostle: going out of his house, they quickly got up (and departed). I do not remember whether I informed him of their departure, or he was informed (by somebody else). So he returned, '''and when he entered the house, he lowered the curtain between me and him. Then the Verse of Al-Hijab was revealed.''' }}
{{ quote | {{Bukhari|7|62|95}}|Enes bin Malik anlatıyor:  
{{ quote | {{Bukhari|7|62|95}}|Narrated Anas bin Malik:  


I was ten years old when Allah's Apostle arrived at Medina. My mother and aunts used to urge me to serve the Prophet regularly, and I served him for ten years. When the Prophet died I was twenty years old, and I knew about the order of Al-Hijab (veiling of ladies) more than any other person when it was revealed. It was revealed for the first time when Allah's Apostle had consummated his marriage with Zainab bint Jahsh. When the day dawned, the Prophet was a bridegroom and he invited the people to a banquet, so they came, ate, and then all left except a few who remained with the Prophet for a long time. The Prophet got up and went out, and I too went out with him so that those people might leave too. The Prophet proceeded and so did I, till he came to the threshold of 'Aisha's dwelling place. Then thinking that these people have left by then, he returned and so did I along with him till he entered upon Zainab and behold, they were still sitting and had not gone. So the Prophet again went away and I went away along with him. When we reached the threshold of 'Aisha's dwelling place, he thought that they had left, and so he returned and I too, returned along with him and found those people had left. '''Then the Prophet drew a curtain between me and him, and the Verses of Al-Hijab were revealed.''' }}
Resûlullah Medine'ye geldiğinde ben on yaşındaydım. annam ve teyzelerim beni Peygambere hizmet etmek üzere hep telkinde bulunurlardı, ben de ona 10 yıl kadar hizmet ettim. Peygamber öldüğünde 20 yaşındaydım ve kadınların örtünmesi üzerine olan Hicab ayetini herkesten iyi biliyordum. Bu ayet Resûlullah'ın Zeyneb binti Cash ile evlendikten sonra inmişti. Gün ağardığında Peygamber insanları ziyagete davet etti, geldiler, yediler ve gittiler, fakat bir kısmı gitmeyip uzunca bir süre daha orda kaldılar. Peygamber kalkıp dışarı çıktı, ben de onunla beraber ayrıldım ki, belki içerde kimse kalmayınca bu insanlar da çıkıp giderlerdi. Peygamber çıktınktan sonra Ayşe'nin evie gitti. Bir süre sonra evnidki insanların ayrılmış olacağına kanaat getirip evine geri döndü, ben de yine yanında idim. İçeri girdiğinde onların hala oturmakta olduğunu gördü ve tekrar çıkıp Ayşe'nin evine gitti. Bir süre sonra tekrar evine döndüğünde içerde kimsenin kalmadığını gördü.'''Bundan sonra Peygamber kendi ile benim aramza bir perde çekti ve Allah'tan hicab ayeti indi.''' }}


{{ quote | {{Bukhari|8|74|255}}|Narrated Anas bin Malik:
{{ quote | {{Bukhari|8|74|255}}|Enes bin Malik aktardığına göre


that he was a boy of ten at the time when the Prophet emigrated to Medina. He added: I served Allah's Apostle for ten years (the last part of his life time) and I know more than the people about the occasion whereupon the order of Al-Hijab was revealed (to the Prophet). Ubai b n Ka'b used to ask me about it. It was revealed (for the first time) during the marriage of Allah's Apostle with Zainab bint Jahsh. In the morning, the Prophet was a bride-groom of her and he Invited the people, who took their meals and went away, but a group of them remained with Allah's Apostle and they prolonged their stay. Allah's Apostle got up and went out, and I too, went out along with him till he came to the lintel of 'Aisha's dwelling place. Allah's Apostle thought that those people had left by then, so he returned, and I too, returned with him till he entered upon Zainab and found that they were still sitting there and had not yet gone. The Prophet went out again, and so did I with him till he reached the lintel of 'Aisha's dwelling place, and then he thought that those people must have left by then, so he returned, and so did I with him, and found those people had gone.''' At that time the Divine Verse of Al-Hijab was revealed, and the Prophet set a screen between me and him (his family).''' }}
Peygamber Medine'ye hicret ettiğinde o da on yaşındaymış. Diyor ki: "Resûlullah'a 10 yıl boyunca hizmet ettim ve Hicab ayetinin indirilişine neden golayları herkesten iyi bilirim. Ubai b n Ka'b bana bunu hep sorardı. Ayat ilk kez Resûlullah'ın Zeyneb bint Cash ile evlenmesinden sonra indirilmiştir. Sabah Peygamber insanların gelip yemeklerin alıp çıkacakları bir ziyafet verdi, fakat gelenlerden bir grup olması gerekenden fazle kaldılar içere. Bunun üzerine Resûlullah kalkıp Ayşe'nin evine doğru yollanda, bin de ona Ayşe'nin evinin yanına kadar eşlik ettim. Bir süre sonra bu inlanların ayrılmaş olacağını düşünerek eve geri döndük, fakat onlar hala gitmemiş, içerde oturmaktaydılar. Peygamber tekrar çıkıp Ayşe'nin evine doğru yollandı, ben de yine eşlik ettim, bir süre sonra bu insanların ayrılmış olacaklarını düşünerek geri dndük ve içeri girdiğimizde gerçekten kimseyi bulamadık''' Bu sırada Allah Hicab ayetini indirdi ve Peygamber benimle kendi (ve ailesi) arasına bir perde çekti.''' }}


Görmekteyiz ki, kişisel örtünün yanısıra, evin kadınlarını ziyaretçilerden ayıran, arkasını göstermeyen bir 'ev örtüsü' de gerekmektedir. Tabii yine bunun da bir durumdan kayraklanan vahiy ile olduğunu da görmekteyiz. Muhammed insanların evinde yemekten sonra uzun süre kalıp eşleri ile sohbet etmelerinden rahatsızlık duyuyordu, bu yüzden Allah araya girip, bundan sonra iletişim için arada bir perde olması gerektiği, dolayısı ile misafirlerin de uzun süre kalmasını engelleyecek ayetleri indiriverdi. Yukardaki ayetler bu makalede incelenen örtünme ile alakalı olmamakla beraber; durumlara ve ihtiyaçlara uygun ayetler inivermesi mavhumunu göz önüne çıkarmak ve ayrıca Kur'an'da geçen hicab/örtü kavramının her zaman aynı şeyden bahsetmediğini ortaya koymak amacı ile ele alınmıştır.
Görmekteyiz ki, kişisel örtünün yanısıra, evin kadınlarını ziyaretçilerden ayıran, arkasını göstermeyen bir 'ev örtüsü' de gerekmektedir. Tabii yine bunun da bir durumdan kayraklanan vahiy ile olduğunu da görmekteyiz. Muhammed insanların evinde yemekten sonra uzun süre kalıp eşleri ile sohbet etmelerinden rahatsızlık duyuyordu, bu yüzden Allah araya girip, bundan sonra iletişim için arada bir perde olması gerektiği, dolayısı ile misafirlerin de uzun süre kalmasını engelleyecek ayetleri indiriverdi. Yukardaki ayetler bu makalede incelenen örtünme ile alakalı olmamakla beraber; durumlara ve ihtiyaçlara uygun ayetler inivermesi mavhumunu göz önüne çıkarmak ve ayrıca Kur'an'da geçen hicab/örtü kavramının her zaman aynı şeyden bahsetmediğini ortaya koymak amacı ile ele alınmıştır.
Line 151: Line 136:


==İlgili sayfalar==
==İlgili sayfalar==
<!-- {{Hub4|Hijab|Hijab}} -->


* [[Hijab]] ''- A hub page that leads to other articles related to Hijab''
*[[Turkce Makaleler - Articles in Turkish|Türkçe Makaleler (Articles in Turkish)]]


{{Translation-links-english|[[La_Revelation_sur_le_Hijab|French]]}}
{{Translation-links-turkish|[[Revelation_of_the_Hijab|İngilizce]] ve [[La_Revelation_sur_le_Hijab|Fransız]]}}


==Dış Bağlantılar==
==Dış Bağlantılar==
Line 164: Line 150:
{{reflist}}
{{reflist}}


<!--[[Category:Islam and Women]]
[[Category:Islamic Law]]
[[Category:Sani]]
-->
[[Category:Türkçe (Turkish)]]
[[Category:Türkçe (Turkish)]]
{{page_title|Örtünmenin Vahyolunması}}

Revision as of 16:28, 10 April 2014

Bu makalede Müslüman kadınların örtünmelerinin zorunlu tutulmasının altında yatan sebepler ortaya konulmaktadır.

Örtünmeyi savunan Müslüman kadınların çoğu, bunun İslam'da zorunlu olmasının sebeplerinden habersizdir.

Giriş

Müslümanlara, müslüman kadınların örtünmelerinin sebebi sorulduğunda genellikle aşağıdaki veya yine bunlara benzer cevapları vermektedirler:

  • Allah'ın Kur'anda verdiği emre uyuyorlar; örtünmek Islam inancının gereğidir.
  • Vücutlarını herkesin görebileceği şekilde sergilemek yerine, örtünerek ahlaklarını koruyorlar.

Fakat nedenlerden ziyade, meseledeki asıl nokta örtünme zorunluluğunun Kur'an'a nasıl girdiğidir. Hadisleri inceleyerek, ilgili ayetleri şekillendiren olayları görebiliyoruz.

Örtünme ile ilgili Kur'an ayetleri

Diyanet İşleri:Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zînet (yer)lerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar. Zinetlerini, kocalarından, yahut babalarından, yahut kocalarının babalarından, yahut oğullarından, yahut üvey oğullarından, yahut erkek kardeşlerinden, yahut erkek kardeşlerinin oğullarından, yahut kız kardeşlerinin oğullarından, yahut müslüman kadınlardan, yahut sahip oldukları kölelerden, yahut erkekliği kalmamış hizmetçilerden, yahut da henüz kadınların mahrem yerlerine vakıf olmayan erkek çocuklardan başkalarına göstermesinler. Gizledikleri zinetler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey mü’minler, hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz!

Abdülbaki Gölpınarlı:İnanan kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar ve açığa çıkanlardan, görünenlerden başka ziynetlerini göstermesinler ve örtülerini, göğüslerini örtecek bir tarzda omuzlarından aşağıya doğru salsınlar; kocalarından, yahut babalarından, yahut kocalarının babasından, yahut oğullarından, yahut üvey oğullarından, yahut erkek kardeşlerinden, yahut erkek kardeşlerinin oğullarından, yahut kız kardeşlerinin oğullarından, yahut Müslüman kadınlardan, yahut kendi malları olan kölelerden, yahut erkeklikten kesilmiş veya kudreti olmayan erkek hizmetçilerden, yahut da henüz kadınların gizli hallerine vâkıf olmayan erkek çocuklardan başka erkeklere ziynetlerini göstermesinler; gizledikleri ziynetler, bilinsin diye ayaklarını da vurmasınlar ve tövbe edin hepiniz Allah'a ey inananlar da kurtulun, erin murâdınıza.

Elmalılı Hamdi Yazır: Mü'min kadınlara da söyle: gözlerini sakınsınlar, ırzlarını muhafaza etsinler, ziynetlerini açmasınlar, zâhir olanı başka ve baş örtülerini yakalarının üzerine vursunlar, ziynetlerini açmasınlar, ancak kendi kocalarına yâhud kendi babalarına kocalarının babalarına yâhud kendi oğullarına, yâhud kendi biraderlerine, yâhud kendi biraderlerinin oğullarına, yâhud hemşirelerinin oğullarına yâhud kendi kadınlarına yâhud kendi ellerindeki memlûklerine, yâhud ihtiyacı olmıyan erkeklerden uyuntulara, yahud henüz kadınların avretlerine muttali' olmıyan çocuklara, müstesna, gizledikleri ziynetleri bilin diye ayaklarını da vurmasınlar, hepiniz Allaha tevbe edin ey mü'minler ki felâh bulabilesiniz
Diyanet İşleri: Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü’minlerin kadınlarına söyle, bedenlerini örtecek elbiselerini giysinler. Bu, onların tanınıp incitilmemelerine de daha uygundur. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

Abdülbaki Gölpınarlı: Ey Peygamber, eşlerine ve kızlarına ve inananların kadınlarına söyle; dışarı çıkacakları vakit dışarıya mahsus elbiselerini giysinler; bu, onların tanınıp incinmemelerini daha iyi sağlar ve Allah, suçları örter, rahîmdir.

Elmalılı Hamdi Yazır: Ey o Peygamber! Zevcelerine ve kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına hep söyle: cilbâblarından üzerlerini sıkı örtsünler, bu onların tanınmalarına, tanınıp da eza edilmemelerine en elverişli olandır, bununla beraber Allah bir gafûr rahîm bulunuyor

Yukardaki ayetlerden ilki, kapanmanın amacının kadının güzelliğini yabancı erkeklerden saklamak olduğunu belirtir. İkincisi ise sebebin yolculuk esnasında sarkıntılık ve tecavüzü engellemek olduğunu vurgular. Bunlarla beraber, Müslüman erkekler için bu tür zorunluluklar ile ilgili herhangi bir bilgi bulamadık. Bunun nedeni ne olabilir? Bunun ne tür mantıklı açıklamaları olabilir?

  • Kadının güzelliği o denli baştan çıkartıcıdır ki, erkekler kapalı olmayan bir kadın gördüklerinde kendilerine hakim olamaktadırlar. - Bu doğru olamaz, çünkü kadınlar yakın akrabaları ile beraberken kapanmak zorunda değildirler.
  • Kadınlar erkekleri çekici bulmazlar - En ilgisiz insan bile bunun doğru olmadığının farkındadır. Kadın olmak, "aseksüel" olmak demek değildir.
  • Kadınlar kendilerini erkeklere göre daha iyi kontrol edebilirler - Bu, söz konusu olan erkekler yalnız "müslüman erkekler"se doğru olabilir.

Genel İslami yaklaşıma göre, örtünmemiş bir kadın cinsel taciz ve saldırıya davette bulunmaktadır. Herhangi bir garantisi olmamakla beraber. örtünmenin saldırı riskini azalttığına inanmaktadırlar. Bununla beraber; hadislere bakılarak, vahye yol açan nedenler incelendiğinde yukardaki sebeplerin hiçbirinin doğru olmadığı açıkça görülmektedir. Örtünme ayetleri belirli olaylara istinaden "indirilmiştir".

Örtünme ile ilgili hadisler

Ömer bin El-Hattab'in işe karışması

Âişe Şöyle demiştir: Nebiyy-i Mükerrem salla'llâhu aleyhi ve sellem'in zevcât(-ı tâhirât)ı, geceleyin kazâ-yı hâcete çıktıklarında (Medîne'nin kenarında kâin) Menâsı' (nâm-ı mahall)a kadar giderlerdi. (Menâsı' denilen yer ise) açık bir yerdir. Ömer (radiya'llâhu anh) Nebiyy-i Muhterem salla'llâhu aleyhi ve sellem'e: "Kadınlarını kapa (yâni evden dışarıya çıkmaktan men' buyur.)" derdi de Resûlu'llâh salla'llâhu aleyhi ve sellem (onun dediğini vahye intizâren) yapmıyordu. (Nihâyet) Ümmehât-ı Mü'minîn'den ... bir gece Yatsı ' namazı vaktinde çıktı. (Sevde radiya'llâhu anhâ) uzun boylu bir hâtun idi. Ömer, hicâb (yâni tesettür-i nisvân) emrinin nâzil olmasına o kadar harîs idi ki, ona: "Yâ Sevde, bilmiş ol ki biz seni tanıdık." diye bağırdı. Bundan sonra Allâhu Teâlâ hicâb (Âyetin)i inzâl etti.
Aişe şöye demiştir: 'Ömer bin El-Hattab Allah Resulüne "Eşlerinin örtünmelerini emretmesini" söyler dururdu. Fakat Peygamber bunu hiç yapmadı. Peygamberin eşleri El-Manasi'de yalnız geceleri hacet gidermeye çıkarlardı. Bir keresinde, iri bir kadın olan Zem'e kızı Sevde hacet görmek için dışarı çıkmıştı. Ömer bin Hattab onu gördü ve "Ya Sevde, bil ki tanınmamış değilsin" diye seslendi. Ömer'in böyle söylemesininin sebebi, Allah'tan dört gözle kadınların kapanmasına dair ayetler bekleyip durması idi. Böylece Allah Hicab ayetlerini gönderdi.
Aişe demiştir ki: Peygamberin eşleri gece inince Medine'nin dışına doğru hacet gidermek için çıkarlardı. Ömer bin Hattab o sıralarda sürekli: "Allah Resulü, eşlerinizin örtünmelerini isteyiniz" demekte idi; fakat Peygamber bunu istememişti. Bir keresinde eşlerinden Zem'e kızı Sevde gece ihtiyacını gidermek için dışarı çıkmıştı. Oldukça iri yapılı bir kadındı. ömer ona seslendi ve dedi ki: Ey Sevde, seni tanıdık. (O bunu örtünme ile ilgili ayetlerin inmesi umudu ile yapmıştı) Yüce Allah bi hadiseden sonra Hicab ayetini indirdi.

Kısaca, hadislerde anlatılan olayların gerçekleşme sırası şu şekildedir:

  1. Ömer Muhammed'den sürekli olarak kadınlarının örtünmeleri üzerine Allah'ın ayet indirmesini istemektedir.
  2. Herhangi bir vahiy inmez.
  3. Ömer bir gece Muhammed'in eşlerini hacet gidermek için çıktıkları sırada gizlice izler ve Sevde'ye adı ile, onu tanıdğını belirterek seslenir.
  4. Sevde utanç içinde evine döner ve Muhammed'e olan biteni anlatır.
  5. Allah Ömer'in uzun zamandır isteyip durduğu ayeti inderiverir.

Elbette ki bu durum bazı soruları da beraberinde getiriyor:

  • Eğer Muhammed yalnızca Allah'ın sözlerini ileten bir elçi ise, neden Ömer örtünme vahiyleri için ondan istekte bulundu? Neden kendisi doğrudan Allah'a isteği ile ilgili dua etmedi?
  • Ömer Muhammed'in karılarını takip edene kadar bu konuda hiçbir vahiy inmemişti. Ömer neden bu yolu izlemeyi uygun gördü? Bu şekilde başarıya ulaşacağını nerden biliyordu?
  • Allah neden tuvaletteki mahremiyete, o andan itibaren dünyayaya gelip, yaşayacak ve ölecek tüm kadınların kapanmasını isteyecek kadar önem veriyor?

Genel savunma taktiklerinden olan "Allah'ın bir sebep yaratması" iddiasının ortaya sürülmesini burada da görüyoruz. Savunuculara göre, Allah bu vahyi zaten indirecektir ve Ömer'i bunun için bir sebep yaratmak üzere kullanmıştır. Fakat bu durumdan Kur'an ve hadislerin herhangi bir yerinde söz edilmediğinden, bu savunmayı destekleyecek kanıt da yoktur. Bununla beraser, Ömer fikri kendisinin bulduğunu doğrular ve Allah'ın da onunla aynı fikirde olduğunu söyler.

Allah Ömer'le aynı fikirde

Ömer radiya'llahu anh'in şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Üç şey (hakkındaki dileğim), Allah(ın vahyin)e tesâdüf etti. Yâhud Rabbim (in vahyi) ben (im dileğim) e muvâfık oldu: 1) Yâ Resûla'llah Makam-ı İbrâhim'i namazgâh ittihâz etseniz, dedim. (Bunun üzerine: ... âyeti nâzil oldu) 2) Yine ben: Yâ Resûla'llah huzûrunuza (maslahat îcâbı) sâlih, fâsik kimseler giriyor. (Kadınlarla görüşüyorlar). Ümmehât-ı Mü'minîn'e (= mü'minlerin anaları olan kadınlarınıza) örtünmelerini emretseniz, dedim. Bunun üzerine de Allah hicâb âyetini gönderdi. 3) Ömer der ki: Bir kere Resûlullah'ın (kıskançlık gösteren) bâzı kadınlarına darıldığını duymuştum. Bunun üzerine onların yanına giderek: Kadınlar! Ya (bu hıçınlığa) nihâyet verirsiniz, yâhud iyi biliniz ki Allah, sizin yerinize Peygamber'ine sizden daha hayırlı kadınlar verir, dedim. Nihâyet Peygamber`in kadınlarından birisinin (Ümm-i Seleme`nin) yanına varmıştım. Kadın bana: Ey Ömer! Resûlullah kadınlarına öğüt veremez mi ki, sen onlara va'zetmeğe kalkışıyorsun? Öğüt vermeğe ne selâhiyetin var ki, burada bize akıl hocalığı ediyorsun? demişti. Bunun üzerine de Azîz ve Celîl olan Allah: (Ey kadınlar! Şâyet sizi Peygamber boşarsa onun Rabb'i gerektir ki Peygamber'ine sizlerden daha hayırlı öyle zevceler verir ki, onlar müsilm mü'min, itâatli, tevbekâr, ibâdetli, oruçlu, dul, bâkir kadınlardır) meâlindeki âyet-i kerîmeyi gönderdi. (66.5)
Ömer anlatıyor: Yâ Resûla'llah huzûrunuza (maslahat îcâbı) sâlih, fâsik kimseler giriyor. (Kadınlarla görüşüyorlar). Ümmehât-ı Mü'minîn'e (= mü'minlerin anaları olan kadınlarınıza) örtünmelerini emretseniz, dedim. Bunun üzerine de Allah hicâb âyetini gönderdi.
Ibn Ömer, Ömer'in şu şekilde dediğini aktarır: Rabbim benimle üç konuda mutabıktır: İbrahim'in Makamı, örtünme ve Bedir esirlerinin akıbeti meseleleri.

Eğer Allah Muhammed'in çağdaşı insanlardan öneriler ve tavsiyeler alıyorsa, Kur'an nasıl evrenden bile önce varolan kutsal kitap olabilir? Bununla beraber, görünen o ki Ömer uslanmaz bir tuvalet gözcüsüdür, zira ayetler indikten sonra bile bu işe devam etmiştir.

Ömer yeniden takipte

Aişe anlatıyor: Peygamberin kadınlarından Sevde -Hicâb âyeti nâzil olduktan sonra- bir lüzûm ve ihtiyâç üzerine evden çıkmıştı. Sevde iri yapılı bir kadındı. Bu cihetle onu (vaktiyle) bilenler (çarşaf içinde de endâmiyle) anlarlardı. Bu cihetle Ömer İbn-i Hattâb onu görünce (onun evi dışına) çıkmasına i'tirâz ederek: - Yâ Sevde, iyi bil ki, Vallahi sen bizce tanınmamış değilsin. Düşünsene sen, ne cesâretle evinin dışına çıkıyorsun? dedi. Hazret-i Âişe (rivâyetine devâm ederek) der ki: Bunun üzerine Sevde evine dönüp geldi. O sırada Resûlullah benim odamda akşam yemeğinde idi. Elinde de etli bir kemik vardı. Bu halde iken Sevde girdi ve: - Yâ Resûla'llah! Bâzı hâcetim için evimden çıkmıştım. Ömer bana şöyle şöyle söyliyerek i'tirâz etti, diye şikâyet eyledi. Hazret-i Âişe der ki: Bunun üzerine Allahu Teâlâ Resûl-i Ekrem'e vahiy gönderdi. Vahiy âsârı, Resûl-i Ekrem'den kaldırıldıktan sonra -ve elinde tutmakta olduğu et parçasını yere koymaksızın- Sevde'ye şöyle cevâb verdi: - Siz kadınların lüzûm ve ihtiyâç üzerine (mestûre olarak) evlerinden çıkmalarına izin verildi, buyurdu."
A'ise anlatıyor: Sevde, örtü tüm kadınlara zorunlu kılındıktan sonra bir gün ihtiyaç gidermek için dışarı çıkmıştı. İri bir kadın olduğundan, onu önceden tanıyanların, örtünün altındakinin o olduğunu anlaması işten bile değildi. 'Ömer b. Hattab onu görünce seslendi: Sevde, Allah'a ant olsun ki, kendini bizden saklayamıyorsun. Dışarı çıktığında buna dikkat et. ('A'işe) devamla: Sevde eve döndü. Allah'ın resulu benim evimde akşam yemeğini yemekteydi, elinde bir kemik tutuyordu. Sevde dedi ki: Resullullah. Dışarı çıktığımda Ömer bana böyle böyle dedi. ('A'işe) devamla: Tam o sırada Peygambere vahyolundu, elindeki kemiği bırakmaksızın Sevde'ye şöyle dedi: "İhtiyaçlarınızı gidermek üzere evden çıkmanıza izin verildi"

Görünen o ki, dört gözle beklediği ayetlerin inmesi Ömer'i tatmin etmemiş; kadınların tamamen tanınamaz hale gelmesini istemektedir.

Örtünmeyi mantığa uydurmak

Müslümanlar ve İslam savunucularınca ortaya konulan genel iddia; örtünün, kadınları cinsel açıdan erkeklerin ilgisini çekmekten korumasıdır. Ünlü savunuculardan Dr. Zakir Naik bu iddiayı örtünme savunmasında ele alır. Bu iddiayı detaylı olarak ele almadan önce birkaç hadisi daha incelememiz gerekmektedir:

Aişe'nin anlatımıyla; Resûlullah'ın evine serbestçe gelip giden bir hadım vardı, hadım olmasından dolayı kadınlar kendisinden çekinmezdi. Resûlullah ber keresinde eve geldiğinde onun kadınlarından bazıları ile oturur ve bir başka kadının vücudunu; "göbeği önden bakınca dört kat, arkadan bakınca sekiz kat görünüyor" diyerek anlatır halde buldu. Resûlullah bunun üzerine böylelerinin bir daha yanlarına alınmamasını söyledi. Ondan sonra Resûlullah'ın eşleri hadımdan örtü ile ayrı durdular.
Aişe anlatıyor: Bir hadım arasıra Peygamber(s.a.v)'in eşlerinin yanına giderdi. İnsanları onu cinsel ihtiyaçlardan arınmış sayarlardı. Peygamber günün birinde yanımıza geldiği sırada hadım da eşlerinden birine: "Göbeği önden bakıldığında dört kat, arkadan bakıldığında sekiz kat görünüyor" diyerek bir kadının şeklini anlatmaktaydı. Peygamber(s.a.v) bunu duyunca: "Bu adamın bunları bildiğine göre kadının mahrem yerlerini gördüğünü" söyledi. Bundan sonra eşleri de ondan örtü ile ayrıldılar.

"Koruma" iddiasının değerlendirilmesi

Ayetlerin ilk olarak Muhammed'in karılarının tuvalete çıktıklarında, Ömer tarafından sözle taciz edilmeleri üzerine indirilmesi ve Muhammed'in kadınların hadım yanında bile örtünmelerini söylemesi göz önüne alınarak; diyebiliriz ki, örtü sadece kadınların fiziksel özelliklerini gizlemeye yaramaktadır. Hadımların cinsel arzuları bulunmayacağından, cinsel veya sözlü saldırı iddiası geçersizdir.

Dikkat edilmesi gereken bir başka ilginç detay da, şimdiye kadar incelenen bütün hadis ve ayetler Müslüman erkeklerin Müslüman kadınları taciz etmesi üzerine temellenmesidir. Demek ki Allah inanan kadınları, inanan erkeklerden korumak için ilgili ayetleri indirmiştir.

Genellikle gayrı müslim toplumlarda kadınlar örtünmeksizin ve her iki adımda bir erkek tacizine uğramaksızın toplum içinde bulunabilirler, fakat Mısır gibi örtünmüş olmalarına bakmaksızın kadın ve genç kızların her 200 metrede ortalama 7 defa tacize uğradığı [1][2] müslüman toplumlarda durum farklıdır. Buralarda, örtünmemiş kadınlar ya ahlaksızlık ile suçlanıp göz altına alınır, ya da Müslüman erkeklerin taciz ve saldırılarına maruz kalırlar.

Ayrıca, Müslümanlar arasında yürütülen bazı araştırmalar örtünün saldırı ve tacize karşı bir koruma sağladığı inancının tamamı ile yanlış olduğunu göstermiştir(kurbanların büyük çoğunluğu örtünenlerdir).[3] Böylece Naik ve diğer savunucularca örtünmeyi savunmak amacı ile ortaya atılan varsayımsal durumlar sadece Kur'an açısından değil, teknik olarak da İslam toplumlarında bile geçersizdir.

Farklı örtü türleri

'Hicab ayetleri'nden bahseden başka hadisler de mevcuttur, fakat bunlar farklı türde örtülerle ve tabii ki bunları ortaya çıkartan vahiy sebebi olaylarla ilgilidir.

Enes bin Malik anlatıyor: Ben hicâb kıssasını herkesten iyi bilirim. Übeyd İbn-i Kâ`b (bile) bu vâkıayı bana sormuştu" diye şöyle anlattığı rivâyet olunmuştur: Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem Zeyneb Bint-i Cahş ile evlendiği gün -ki, Medîne`de tezevvüc etmişti- gün yükseldikten sonra nâsı yemeğe çağırmıştı. Yemekden sonra Resûlullah oturdu. Dâ`vetliler de kalkıp gitdikten sonra bâzı kimseler gitmeyip Peygamber`in yanında oturdular. Nihâyet Resûlullah kalkıp yürüdü. Ben de berâber gittim. Hazret-i Âişe`nin odasının kapısına kadar gitti. Sonra bu oturanların çıkıp gittiklerini sanarak geri döndü. Ben de berâber döndüm. Geldiğimizde bu misâfirlerin hâlâ yerlerinde oturdukları görüldü. Resûl-i Ekrem ikinci def`a geri döndü. Ben de berâber döndüm. Bu sefer onların kalkıp gittikleri görüldü. Bunun üzerine Resûlullah benimle kendi arasına bir perde gerdi. Bu sırada Hicâb âyeti inzâl olundu.
Enes anlatıyor: Peygamber ve Zeyneb binti Cash'ın evlenmesi üzerine ekmek ve etten oluşan bir ziyafet verilmişti. Ben de insanları ziyafete davet etmek üzere görevlendirildim. İnsanlar gruplar halinde gelip, yemeklerini yedikten sonra ayrılacaklardı ki bir başka grup gelip yiyebilsin. Bu şekilde dışarda hiçkimse kalmayana değin devam etti. Peygambere dışarda kimsenin kalmadığını söyledim, o da "artanları götür" dedi. Peygamber çıkarken, evin içinde sohbet etmekte olan 3 kişi kalmıştı. Peygamber öncelikle Ayşe'nin evine uğradı ve "Allah'ın rahmeti üzerine olsun" dedi, Ayşe de ona aynı şekilde karşılık verdi ve ekledi "Yeni eşini nasıl bundun? Allah seni kutsasın" Peygamber sırayla diğe eşlerini de dolaştı ve onlara da Ayşa'ye söylediklerini söyledi, onlar da Ayşe'nin söyledikleri ile cevap verdiler. Peygamber evine geri döndüğünde aynı 3 kişiyi hala otururken buldu. Peygamber pek çekingen olduğundan laf etmeksizin tekrar Ayşşe'in evine yollandı. Onu oturanların artık evi terk etmiş olduğundan haserdar edip etmediğimi hatırlamıyorum, ama eve döndüğünde benimle arasına bir perde çekti ve o sırada hicab ayeti indi.
Enes anlatıyor: Resûlullah Zeyneb binti Cash ile evlendiğinde bunu insanların tıka basa ekmek ve et yiyebilecekleri bir ziyafet vererek kutladı. Ziyafetten sonra çıkıp, her evliliğini sabahı yaptığı gibi sırayla diğer eşlerini ziyaret etti. Bu ziyaretlerde onlarle selamlaşır, iyi dileklerde bulunur ve onlar da aynı şikled cevaplarlardı. Evine geri döndüğünde, içerde iki adamın sohbet etmekte olduğunu görüp tekrar dışarı yöneldi. Bu iki adam Resulün tekrar dışarı çıktığını görünce hızla toparlanıp ayrıldılar. Resullullah'a onların çıktığını haber verip vermediğimi hatırlamıyorum, belki başkaları söylemiştir. Bunun üzerine geri döndü ve içeri girdiğinde benimle arasına bir perde indirdi, bundan sonra da Allah Hicab ayetini gönderdi.
Enes bin Malik anlatıyor: Resûlullah Medine'ye geldiğinde ben on yaşındaydım. annam ve teyzelerim beni Peygambere hizmet etmek üzere hep telkinde bulunurlardı, ben de ona 10 yıl kadar hizmet ettim. Peygamber öldüğünde 20 yaşındaydım ve kadınların örtünmesi üzerine olan Hicab ayetini herkesten iyi biliyordum. Bu ayet Resûlullah'ın Zeyneb binti Cash ile evlendikten sonra inmişti. Gün ağardığında Peygamber insanları ziyagete davet etti, geldiler, yediler ve gittiler, fakat bir kısmı gitmeyip uzunca bir süre daha orda kaldılar. Peygamber kalkıp dışarı çıktı, ben de onunla beraber ayrıldım ki, belki içerde kimse kalmayınca bu insanlar da çıkıp giderlerdi. Peygamber çıktınktan sonra Ayşe'nin evie gitti. Bir süre sonra evnidki insanların ayrılmış olacağına kanaat getirip evine geri döndü, ben de yine yanında idim. İçeri girdiğinde onların hala oturmakta olduğunu gördü ve tekrar çıkıp Ayşe'nin evine gitti. Bir süre sonra tekrar evine döndüğünde içerde kimsenin kalmadığını gördü.Bundan sonra Peygamber kendi ile benim aramza bir perde çekti ve Allah'tan hicab ayeti indi.
Enes bin Malik aktardığına göre Peygamber Medine'ye hicret ettiğinde o da on yaşındaymış. Diyor ki: "Resûlullah'a 10 yıl boyunca hizmet ettim ve Hicab ayetinin indirilişine neden golayları herkesten iyi bilirim. Ubai b n Ka'b bana bunu hep sorardı. Ayat ilk kez Resûlullah'ın Zeyneb bint Cash ile evlenmesinden sonra indirilmiştir. Sabah Peygamber insanların gelip yemeklerin alıp çıkacakları bir ziyafet verdi, fakat gelenlerden bir grup olması gerekenden fazle kaldılar içere. Bunun üzerine Resûlullah kalkıp Ayşe'nin evine doğru yollanda, bin de ona Ayşe'nin evinin yanına kadar eşlik ettim. Bir süre sonra bu inlanların ayrılmaş olacağını düşünerek eve geri döndük, fakat onlar hala gitmemiş, içerde oturmaktaydılar. Peygamber tekrar çıkıp Ayşe'nin evine doğru yollandı, ben de yine eşlik ettim, bir süre sonra bu insanların ayrılmış olacaklarını düşünerek geri dndük ve içeri girdiğimizde gerçekten kimseyi bulamadık Bu sırada Allah Hicab ayetini indirdi ve Peygamber benimle kendi (ve ailesi) arasına bir perde çekti.

Görmekteyiz ki, kişisel örtünün yanısıra, evin kadınlarını ziyaretçilerden ayıran, arkasını göstermeyen bir 'ev örtüsü' de gerekmektedir. Tabii yine bunun da bir durumdan kayraklanan vahiy ile olduğunu da görmekteyiz. Muhammed insanların evinde yemekten sonra uzun süre kalıp eşleri ile sohbet etmelerinden rahatsızlık duyuyordu, bu yüzden Allah araya girip, bundan sonra iletişim için arada bir perde olması gerektiği, dolayısı ile misafirlerin de uzun süre kalmasını engelleyecek ayetleri indiriverdi. Yukardaki ayetler bu makalede incelenen örtünme ile alakalı olmamakla beraber; durumlara ve ihtiyaçlara uygun ayetler inivermesi mavhumunu göz önüne çıkarmak ve ayrıca Kur'an'da geçen hicab/örtü kavramının her zaman aynı şeyden bahsetmediğini ortaya koymak amacı ile ele alınmıştır.

Sonuç

Günümüzde Müslüman kadınların örtünmelerinin nedeni inanç veya dindarlıkları değildir. Saçı ve yüzü örtmeyi ahlaki sebeplere bağlamak da mümkün değildir, zira Müslüman erkekler saç veya yüzlerini örtmezler. Örtünmelerinin tek nedeni Muhammed'in sahabelerinden Ömer bin El-Hattab'ın Muhammed'den Allah'ın kadınların örtünmeleri üzerine ayetler indirmesini istemesidir. Muhammed Ömer'in isteği ile ilgilenmeyince, Ömer Allah'tan konu ile ilgilenmesini dilememiştir. Bunun yerine ayetleri alabilmek için konuyu Muhammed'in kişisel meselesi haline getirmesi gerektiğinin farkındadır. Bunu sağlayabilmek için de Muhammed'in karıları tuvalete çıktıklarında onları takip eder ve onlara da takip edildiklerini sözle farkettirir. Muhammed olydan haberdar olunca, Ömer'in uzun zamandır isteyip durduğu ayetler Allah tarafından gönderiliverir. Ömer gerçekte ayetlerin nerden gelmekte olduğunun farkındadır; bu yüzden başarıya ulaşmak için Allah'a dua edip ayetleri dilemek yerine, Muhammed'in karılarını taciz etmeyi seçer.

Örtünme ayetlerine neden olan olaylar zinciri gülünç olsa da, bugüne kadar görülen etkileri malesef öyle değildir. Örtünme zorunluluğu, müslüman erkeğin kendini kontrol etmesi sorumluluğunu da kadınların üstüne yıkmakla kalmamış, örtünmeyen bir kadına karşı hareketlerinin sorumluluğundan da kurtarmıştır. Özdenetim yoksunluğu erkeklere özgü bir durum değildir; zira örtünen kadınların pek rastlanmadığı islam dışı toplumlarda erkeklerin kendini kontrol edememe gibi sorunları bulunmamaktadır. Örtünmenin amacı, açıkça görüldüğü üzere, kadınların -kadınların örtüler ardına hapsedilerek toplumdan soyutlanıp, toplumsal ve ahlaki dengeyi erkek yararına bozarak ortaya çıkartılan - erkek baskısı ve saldırganlığından korunmalarıdır.

This page is featured in the core article, Islam and Women which serves as a starting point for anyone wishing to learn more about this topic Core part.png

İlgili sayfalar

Çeviriler

  • Bu sayfanın ayrıca İngilizce ve Fransız sürümü de mevcut. Diğer dillerdeki sürümler için sol taraftaki kolona göz atabilirsiniz.

Dış Bağlantılar

Referanslar

  1. Egypt’s NCW chief says women harassed 7 times every 200 meters - GhanaMed, September 6, 2012
  2. Manar Ammar - Sexual harassment awaits Egyptian girls outside schools - Bikya Masr, September 10, 2012
  3. Magdi Abdelhadi - Mısır'ın kanseri cinsel taciz - BBC News, July 18, 2008